FORGOT YOUR DETAILS?

CREATE ACCOUNT

Blog

Yüksek Hassasiyete Sahip Kişiler İçin DANS ve YOGA: Bir Dansçının Hikayesi

''Hayata bakış açımız, nihai ve en büyük özgürlüğümüzdür. Bakış açımızın bizi hayatta tutma ya da ölümümüze sebep olma gücü vardır.'' Victor Frankl

Dalai Lama, Desmond Tutu ve Douglas Carlton’un ,,The Book of Joy’’ kitabında alıntıladıkları Auschwithz’ten sağ kurtulan Victor Frankl’ın bu sözüyle başlamak isterim yazıma. Dünyayı algılamaya ve kavramaya çalıştığımız pencerenin nerede konumlanacağına bizim karar verdiğimizi ve böylelikle de olgulara ve olaylara bakışımızı aslında bizzat kendimizin belirlediğini ifade ediyor.

Ama bu kimileri için her zaman kolay olmayabilir. Benim için olduğu gibi:) Pencereyi yerleştireceğiniz duvarı kolayca belirleyemeyebilirsiniz kimi zaman… Sabah güneşi alan tarafa mı yerleştirmeli, akşam güneşi mi, yoksa hiç güneş almayan bir köşeye mi yerleştirmeli pencereyi? Size hangisinin iyi geleceğini ve ufkunuzu açacağını kimi zaman bilemeyebilirsiniz.

İç ve dış uyaranlara karşı aşırı duyarlı olabilirsiniz ve bu durumda bakış açınız ve tepkileriniz bu uyaranların değişiminden yüksek ölçüde etkilenebilir. Ve siz, kendi bağımsızlığını ilan etmiş zihinsel süreçlerinizin bir pinpon topu haline dönüştünüzü hissedebilirsiniz. Tüm bunlar tanıdık geliyorsa, yüksek hassasiyetli bireyler tayfasına hoşgeldiniz:)

Alt sınırda yüksek hassasiyete sahip olan bir dansçı olarak söylemeliyim ki bu ,,özellik’’le yaşamayı öğrenmek dışarıdan göründüğü kadar kolay olmayabiliyor. Küçük yaşlardan beri dans ediyorum ve dans benim için her zaman bir iletişim şekliydi. Küçüklüğümden beri, iletişimde bulunduğum ortamlara ve kişilere göre iletişimdeki aktiflik seviyemi hiyerarşik olarak düzenlerim.

Ama dans ettiğim zaman kendimi olduğu gibi ifade ederim. Aktarılmak isteneni bir ön elekten geçirmeme gerek yoktur. Çünkü algılayan, aktarılanı kendi süzgecinden geçirip istediği kadarını, istediği veya alıştığı biçimde, duyumsama kabiliyetinin ve birikiminin elverdiği ölçüde algılayacaktır

Bu, profesyonel dans hayatına geçene kadar benim için normal ve doğal bir durumdu. Ama sonraki dönemde sınavlarda, seçmelerde yüksek stresle başa çıkmak, her zaman ve her koşulda mükemmel olamayacağını anlamak ve kabullenmek kolay süreçler değildi. Görece yüksek hassasiyetli oluşumun o zamanlarda çok da farkında değildim ve çözümlenmesi zor olan durumlar içinde kendimi bulmam çoğunlukla kaçınılmaz oluyordu.

Bununla birlikte, aşırı duyarlı oluşum bana bazı benzersiz avantajlar da sağladı. Koreografileri hızlı bir şekilde almakta veya farklı kombinasyonları hatırlamakta çoğu zaman sorun yaşamadım. Müzikle kolaylıkla bir bağ kurabiliyordum.

Hassasiyet düzeyini verimli ve huzurlu yaşanabilir ölçüde kontrol etmeyi öğrenmemde dansın da çok büyük katkıları oldu elbette ki… Genel anlamda dans bana fiziksel güç ve esneklik kazandırdı, hem fiziksel hem ruhsal dengemi ve mekansal farkındalığımı geliştirdi.

Ek olarak; dansın bir yaşam tarzı olarak hayatımın her aşamasında yer alması, sağlık değerlerimin çoğunlukla normal seyretmesini, acı ve ağrı eşiğimin oldukça yükselmesini, dayanıklılığımın, mücadele gücümün, dikkat ve konsantrasyonumun artmasını, stres seviyemin azalmasını ve buna bağlı olarak memnuniyet seviyemin artmasını sağladı.

Okula devam ederken aynı zamanda dansçı yogasıyla tanıştım. Geleneksel yoga duruşlarının rahatlık alanından uzaklaşarak bedenimi dinlemeyi öğrenmem, kendi hareket alanımı içgüdüsel olarak keşfetmemi sağladı.

İşte sonunda yüksek duyarlılığımın ekmeğime yağ sürdüğü ve hatta dimağımı açtığı zamanlar geldi! Bu özelliğin dezavantajlarından kurtulup ,,özel’’lik haline getirmem, beni bir insan olarak hem içten hem dıştan dönüştüren yoga ve dans sayesinde oldu. Bu dönüşümle danstan kaynaklanan ağrılarım yatıştı. Zihnim acıdan uzaklaşabildiğinde kendimi yeniden keşfetmeye odaklanmaya başlayabilirdim. Meditasyon yoluyla zihnimi sakinleştirebilmeyi ve daha bilinçli düşünebilmeyi öğrendim.

Neden dans ve yoganın ,,yüksek hassasiyete sahip kişilerde’’ faydalı olabileceğini düşünüyorum ve neden ikisini birden öneriyorum? Tabi ki de birini seçiyor olmak yanlış bir tercihtir demiyorum. Ancak ikisi arasında benzerliklerin olduğu da aşikar. O halde neden elde edeceğimiz faydayı iki katına çıkarmayalım?

Yoga ve dans, her ikisi de beden-zihin bağlantısına üzerinde durur. Her iki teknik de bizi şu anda olmaya yönlendirir ve öz farkındalık ve iyi bir koordinasyon kabiliyeti geliştirmemize yardımcı olur. Yeteneklerimiz ve sınırlamalarımız konusunda tekrar düşünmemizi sağlar, kim olduğumuzu kabul etmemize yardımcı olur.

Bunların yanında, nefesi hareketle bilinçli olarak ilişkilendirmek vücudumuzu iyileştirir. Vücudumuz geçmiş deneyimlere verdiğimiz fiziksel tepkileri maalesef ki hatırlar ve hafızasında saklar. Ne zaman hafızayı tetikleyen yeni bir deneyimle karşı karşıya kalsak, o geçmiş deneyimler, kalbimizin ve zihnimizin sakin kalmasına izin vermeyen duygusal tepkileri tetikler.

Hem yoga hem de dans o anda kalarak yaptığımız hareketlere odaklanmamızı sağlayarak acı verici duyguların köklenmesinin önüne geçebilir, stres kaynaklı yemenin önüne geçebilir, uyku kalitesini iyileştirebilir, depresyon semptomlarını hafifletebilir. Dans ve yoganın bonus faydaları olarak da esnekliğin ve dengenin gelişmesi ve vücudun bölgesel değil bütüncül olarak güçlenmesini sayabiliriz.

Yüksek hassasiyete sahip bireyler, zihinlerini sakinleştirmek konusunda oldukça güçlük çekebilirler. Yoga, bunu meditasyon yoluyla pratik etmek için harika bir fırsattır. Nefes almaya odaklanarak dikkatimizi kendimiz üzerinde yoğunlaştırabiliriz.

Sakin bir zihin durumuna ulaştığımızda, düşüncelerimiz de kendiliğinden bir dengeye oturur. Bu noktaya erişebilmemiz, düzenli ve sabırlı bir şekilde uygulamalara devam etmemizle doğru orantılıdır tabi ki.

Dansın ve yoganın birçok farklı tarzı var. Bunlardan hangisinin sizin için en uygun olabileceğine en iyi kendiniz karar verebilirsiniz. Bunun için kendinizi ve vücudunuzu dinlemeniz yeterli, o size neye ihtiyacınız olduğunu söyleyecektir zaten. Ve unutmayın ki, bu keşif ve ilerleyiş süreci bir yarış değil, bir yolculuktur. Keyif almaya bakın!

Fikirlerinizi yorumlarda bekliyorum:) Sorularınız ve daha fazla bilgi edinmek istediğiniz noktalar varsa onları da yorumlarda belirtebilirsiniz ya da aşağıdaki iletişim kısmından bana direkt mesaj gönderebilirsiniz. Hepsini merakla bekliyorum!

Ayrıca konu ilginizi çektiyse yüksek hassasiyetli kişilerle (ing. HSP – Highly Sensitive People) ilgili daha detaylı bilgiye ve yatkınlık seviyenizi ölçebileceğiniz bir HSP testine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Selin Erkek

Bloguma hoş geldiniz! Picta’ya, sağlıklı yaşama, hareket ve dansa dair merak ettiğiniz her şey için sizlere özel hazırladığımız bilgilendirici içeriklerimizi takipte kalın! Aklınıza takılan sorular için bana yazabilirsiniz. Hem faydalı hem de eğlenceli içeriklerimiz içinse sosyal medya hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın!

6 Adımda Mükemmel Bale Topuzu

6 Adımda Mükemmel Bale Topuzu

Tagged under: , , ,
Çocuklar İlk Bale Dersinde Ne Giymeli?
Tagged under: , ,

İLETİŞİM

PICTA STORE

Cumhuriyet Mah. Sahilyolu Sok
6B-1.Blok / 1 41100 Kocaeli Türkiye

E-MAIL

info@pictastore.com.tr

TOP